Evet öncelikle muayene ile bu durumu belirleyebiliyoruz. Sıklıkla da hastalarımıza bir dizi işitme testi uyguluyoruz ve işitme kaybınızın nedeninin ne olabileceğini belirliyoruz. İster kalıtsal, ister yaşa bağlı, ister travma veya hastalık nedeniyle olsun, işitme kaybınızın tipine göre için size en iyi tedavi çözümünü sunacağız.

Öncelikle bir KBB uzmanına başvurmalısınız. Sonra ise tedavi süreci kişiden kişiye hastalıktan hastalığa değiştiğinden size önerilerde bulunacağız. Kalıcı kayıp durumunda işitme merkezlerine başvurarak kulağınızın şekli ve işitsel yeteneğiniz için hangi işitme cihazlarının en iyi olabileceği konusunda değerlendirileceksiniz.

Kulak çınlaması (tinnitus) bir hastalık değil, bir semptom yani bir hastalık/bozukluk sonucu oluşan belirtidir. Olguların çoğunda fiziksel veya psikolojik stres kulak çınlamasını tetikler. Çene eklemi bozuklukları, servikal omurga sorunları ve akut veya kronik orta kulak enfeksiyonları da kulak çınlamasının nedeni olabilir. Tinnitus, Meniere hastalığı veya Lyme hastalığı gibi baş dönmesinin bir parçası olarak, ani işitme kayıpları sonrası kalıcı işitme kaybı zemininde de gelişebilir. Nadiren kulak yapılarında veya kulak sinirlerinin kafa içine uzanan yollarında bulunan bir kitle nedenli de çınlama olabilir. Ancak bazı hastalarda ne bir neden ne de bir tetikleyici belirlenememektedir.

Kulak çınlaması durumunda bir KBB uzmanına başvurmanızı öneririz. Tedavi şekli olgudan olguya değişir. Ne yazık ki uzun süredir devam eden kulak çınlamasını ortadan kaldıracak hiçbir ilaç veya tedavi yöntemi yoktur. Bu durumda işitme kaybı varsa işitme cihazı veya davranışsal bilişsel terapiler gibi çözümler sunacak ve yaşam kalitenizi artırmak için odyologlarla (işitme, konuşma ve denge durumunu değerlendiren profesyoneller) birlikte el ele çalışacağız.

Aniden gelişen bir işitme kaybı; yüksek sesli bir konsere katıldıktan sonra, inşaat sahası gibi gürültülü bir ortamda çalıştıktan sonra, ses travması veya bazen kulak kanalına travma nedeniylegeçici olarak hafif işitme kaybı meydana gelebilir. Ancak giderek kötüleşen, aniden ortaya çıkan veya birkaç günde düzelmeyen işitme kaybı kalıcı hal alabilir. Ani işitme kayıplarının çoğunun nedeni bilinmese de sebepleri arasında enfeksiyonlar ve diğer birçok hastalık yer alır. Nadiren kulak yapılarında veya kulak sinirlerinin kafa içine uzanan yollarında bulunan bir kitle nedenli de olabilir.

Ani gelişen bir işitme azlığı durumunda beklemeden bir KBB uzmanı tarafından değerlendirilmeniz gerekir. Muayene sonrasında size işitme kaybınıza yönelik testler uygulayacak ve sebebine yönelik ek tetkikler önereceğiz. Tanı sonrası güncel tedavi seçeneklerini size sunarak gerekli tedavileri uygulayacağız. Maalesef bazı durumlarda tüm tedavilere rağmen işitme düzelmemektedir. Bu durumda size işitme cihazı gibi çözümlerle yardımcı olmak için odyologlarla (işitme, konuşma ve denge durumunu değerlendiren profesyoneller) birlikte çalışacağız.

İnsan kulağının kendi kendini temizleyebilme sistemi vardır. Gereksiz olan her şeyi ve kir parçacıklarını kulak kanalından kulak kepçesine iter. Daha sonra belli aralıklarla sız bu kiri nemli bir pamuklu çubukla çıkarabilirsiniz.

Lütfen sık sık pamuklu kulak çubuğu kullanmayın ve kulak kanalının içine kulak çubuğu sokmayın.  Kulağın içini değil yalnızca kanal çevresini ve kulak kepçesini temizleyin. Çünkü kulak çubuklarının yanlış kullanımı kulak kanalına zarar verebilir, iltihaba neden olabilir veya kulak kiri tıkacını zara doğru iterek biriken kir nedeniyle kulakta tıkanıklığa ve işitme kaybına neden olabilirsiniz.

Kulak kanalınızda kulak kiri sıkıştıysa bir KBB uzmanına başvurun. Burada kulağınızı muayene edecek ve özel aletlerle kulak kirini güvenle temizleyeceğiz. Bazı durumlarda kulak damlası kullanmanızı ve tekrar başvurmanızı talep edeceğiz.

İşitme kaybı, işitmeye katkı sağlayan yapılardan herhangi birindeki hastalık veya işitme organında, sinirinde ve işitme yolaklarında gelişen bir hastalık nedeniyle işitme yeteneğinin azalması veya yok olmasıdır. Çok çeşitli nedenleri olabilir. Örneğin, orta kulaktaki bir sıvı birikimi, orta kulak enfeksiyonu, dış kulak yolu tıkanması ve enfeksiyonu, işitsel kemikçiklerin kemikleşmesi veya erimesi, işitme sinirinin yokluğu, işitme organının doğuşsal bozuklukları, kafa içi işitme yollarındaki bozukluklar veya bazı kimyasallar ve ilaçlar işitme kaybının nedeni olabilir. Sıklıkla ileri yaşlarda, yaş aldıkça da işitme azalabilmektedir.

İşitme azlığı şikayeti varlığında KBB hekimine başvurun. Muayene sonrası belirli testler uygulayarak size işitme kaybınızın nedeniyle ilgili bilgi verileceğiz. Güncel tedavi seçenekleri konusunda size tavsiyelerde bulunarak, gerekli tedavileri uygulayacağız.

Küçük çocuklar genellikle akut soğuk algınlığı enfeksiyonunun bir parçası olarak akut orta kulak enfeksiyonuna (otitis media) yakalanırlar. Kulak havalanmasını sağlayan Östaki tüpünün henüz yeterince gelişmemiş olması (uzunluk, çap ve konumu açısından) nedeniyle, çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonlarının bir parçası olarak mikroplar burun ve boğaz yoluyla hızla orta kulağa yerleşebilir. Ayrıca bağışıklık sistemi henüz tam olarak olgunlaşmamış çocuklarda bu durum daha kolay gelişir.

Bu durumda siz veya çocuğunuz bir KBB uzmanına başvurmalısınız. Uygulanan tedaviyle kulakhızlı bir şekilde iyileşir. Nadiren klasik bir orta kulak enfeksiyonu dışında daha toksik olarak tanımlanan bir otitis media ile mastoid kemikte veya iç kulakta hasar meydana gelebilir. Bu durumlar kalıcı işitme kaybına, baş dönmesine veya kulak çınlamasına neden olabilir. Daha ileri durumlarda kafa içi yapılara da enfeksiyon ilerleyebilir. Bu durumda acil cerrahi müdahale ileiltihabın tüm yerleştiği yerlerden temizlenmesi gerekebilir.

Dış kulak kanalın iltihabı (otitis eksterna), dış kulak kanal derisinin iltihaplanmasıdır. Travma sonucu (kanalın kulak çubuğu veya başkaca materyalle travmatize edilmesi veya yabancı cisim varlığı) deri bütünlüğü bozularak bakterilerek cilt altına nüfus edebilir, bazen de bir mantar enfeksiyonu buna sebep olabilir. Otitis eksterna genellikle zararsız bir durumdur ancak bazen çok ağrılı olabilir, kanalın kapanmasıyla işitme azlığı gelişebilir. Bağışıklığı düşük olanlarda, diyabet hastalarında daha ileri tablolar ile kendini gösterebilir.

Yeni başlayan kulak ağrısı ve akıntısı durumunda KBB doktoruna başvurmalısınız. Muayeneniz sonucunda reçetenizi oluşturacak ve ilaç tedavilerine ek olarak pansuman uygulamaları da yapacağız. Uygulanan tedavi ile iyileşme süreci sonunda kulak sorunsuz iyileşmektedir.

Kulak enfeksiyonları, genellikle orta kulak boşluğunda ve/veya kulak zarında, ve bir de dış kulak yolunda  görülür. Daha az sıklıkla da yabancı cisim varlığında gelişebilir. İç kulak enfeksiyonları bu iki tablodan çok farklı seyreder ve neyse ki nadiren karşımıza çıkarlar. Hem orta kulak hem de dış kulak enfeksiyonu durumunda da kulak kanalından dışarı akıntı olabilir. Akut orta kulak iltihaplarında bu akıntı orta kulaktaki sıvının basıncı ve zardaki değişiklikler nedeniyle zarın delinmesi sonucu olurken, kronik orta kulak iltihaplarında zar genellikle deliktir ve iltihap rahatlıkla dışarı akabilir. Dış kulak yolu iltihaplarında ise, bakteriyel iltihaplarda ağrı ve akıntı ön planda iken, mantar enfeksiyonlarında kaşıntı ön plandadır.

Tüm bu durumlar için çocuğunuzun veya sizin mutlaka KBB hekimine başvurmanızı öneririm. Öncelikle muayenenizi yapacağız ve daha sonra enfeksiyonunuzun nedeninin tam olarak ne olabileceğini size söyleyeceğiz. Durumunuzu lokal müdahaleler, pansumanlar ve ilaç tedavileri ile yönetebiliyor ve takiplerde tam iyileşme sağlayabiliyoruz. Bazı durumlarda ise özellikle kronik kulak iltihaplarında ve poliklinik şartlarında çıkarılamayan yabancı cisim varlığında cerrahi müdahaleler gerekmektedir.

Özellikle soğuk havalarda soğuk algınlığı, nezle veya grip gibi hastalıkların yanı sıra birçok başka durumda da kulak ağrısı olabilir. Kulak ağrısının en yaygın nedenleri arasında kulak kanalı enfeksiyonları ve orta kulak enfeksiyonları yer alır. Orta kulakta efüzyon olarak adlandırılan kulak zarı arkasındaki sıvı da kulak ağrısına neden olabilir.

Kulak ağrısı birkaç saat içinde geçmezse KBB doktoruna başvurmalısınız. KBB değerlendirmesinin bir parçası olarak kulak muayenesi dışında, kulağa vuran ağrı yapabilecek diğer durumların da muayenesi yapılacak ve tarafınıza kulak ağrınızın nedeni ile ilgili bilgilendirme yapılacaktır.

Baş dönmesi (vertigo) bir hastalık değil, bir semptom yani bir hastalık/bozukluk sonucu oluşanbelirtidir. İnsanların yarısı yaşamında en az bir defa baş dönmesi şikayeti yaşamaktadır. Baş dönmelerinin gerek çocuklarda gerek yetişkinlerde en sık sebepleri KBB hastalıkları ve psikojenik nedenler ile ilişkilidir. KBB alanı ilişkili vertigo, kulak enfeksiyonları ile, iç kulakta denge kristallerinin tipik konumlarından kaymasıyla, denge organlarının enfeksiyonları ile, iç kulaktaki sıvıların ani artan basıncıyla ve sistemik bazı hastalıkların ve ilaçların kulak üzerindeki etkileri ile de oluşabilir.

Baş dönmesi durumunda öncelikle KBB uzmanına başvurmalısınız. Kapsamlı muayene ve tetkikler sonucu size olası sebepleri anlatacağız. Alanımızla ilgili periferik vertigoyu (çoğunlukla çevre dönmesi şeklinde olan, oda eşyalar dönüyormuş gibi hissetmenize neden olabilecek bir durum) teşhis etme durumunda size gerekli tedavileri uygulayacağız. .Bazı durumlarda sizi Nöroloji ve Psikiyatri/Psikoloji bölümlerine de yönlendirebiliriz. Nadiren baş dönmesi kalıcı olabilmektedir. Bu durumda size ev egzersizleri ve vestibüler rehabilitasyon dediğimiz programlar ile çözümler sunacak ve yaşam kalitenizi artırmak için odyologlarla (işitme, konuşmave denge durumunu değerlendiren profesyoneller) birlikte el ele çalışacağız.

Burun solunumun engellenmesi sıklıkla soğuk algınlığı, nezle veya gripten kaynaklanır. Buhastalıklar burundaki konka adı verilen süngerimsi burun eti diye bilinen yapıların ödemlenipşişmesine yol açar. Alerji, nazal septum deviasyonu veya paranazal sinüslerin iltihabı da olası burun tıkanıklığı nedenleri arasındadır. Nazal polip ve kronik sinüzit durumlarında burun tıkanıklığı belirgindir. Burun ve sinüslerin kitleleri de burun tıkanıklığı nedenidir. Burun damlalarının ve burun spreylerinin sık ve yanlış kullanımı da burundan nefes almayı zorlaştırabilir. Bu nedenle bu spreyleri KBB uzmanınız tarafından tavsiye edilenden süre ve şekilde kullanmanız önemlidir.

Burun tıkanıklığının nedenini bulmak ve uygun tedavi çözümleri için KBB doktoru tarafından değerlendirme yapılması gerekir. Muayene sonrası değerlendirmeler ile burun tıkanıklığı sebebini teşhis edip, gerekli tedavi seçeneklerini size sunacağız. İlaç tedavileri veya cerrahi tedavilerle burun tıkanıklığınızı tedavi etmemiz mümkündür.

Burun kanaması genellikle, burnun septum yapısı üzerinde ön kısımda bulunan kanla çok iyi beslenen alanda meydana gelir. Örneğin; yüksek tansiyon veya kan sulandırıcı kullanımı ve travma sonrası bu damarlarda açılmalar olabilir ve burun kanaması ile sonuçlanır. Kuru burun (rinitis sikka), septum deviasyonu, burun ve sinüs tümörleri ve diğer nadir nedenler de yer alabilir. Sadece hafif bir kanama varsa nemlendirici bir burun merhemi genellikle yeterlidir.Burun kanaması durumunda KBB uzmanına başvurunuz. Kanamanın sebebini saptayarak size bilgilendirme yapacağız. Kanamanın durumuna göre kimyasal (gümüş nitrat) veya elektrik (elektrokoagülasyon) yöntemler ile kanamayı durdurabiliyoruz. Bazen tampon uygulamaları ve cerrahi müdahale de gerekebilmektedir.

Paranazal sinüsler burun boşluğunda bulunan hava dolu mukozal keselerdir. Enflamasyonun yaygın semptomları baş ağrısı, yüzde basınç hissi, yorgunluk, burundan nefes almada zorluk ve solunum yollarında tıkanıklıktır. İlk başvuruda olarak akut ve kronik sinüzit (sinüzit) arasında bir ayrım yaparız. Akut bakteriyel rinosinüzit genellikle üst solunum yollarının viral enfeksiyonundan kaynaklanan bir süper enfeksiyon olarak ortaya çıkar. Kronik sinüzitte ise hastalık 12 haftadan uzun sürer ve bazen nazal polipler eşlik edebilir.

Sinüzit olduğunuzdan şüpheleniyorsanız bir KBB uzmanına başvurmanızı öneririm. Akut sinüzit durumunda buna yönelik reçetenizi oluştururuz. Hemen her zaman konservatif ve medikal (ilaç) tedavi yöntemleriyle semptomların hafifletilmesi hedeflense de, bu yaklaşım başarılı olmazsa;özellikle ilerlemiş bir akut sinüzit ve medikal tedaviye dirençli kronik sinüzitlerde, cerrahi tedaviler tercih edilmesi gereken tedavi yöntemidir.

Kronik sinüzit 12 haftadan uzun süren sinüs enfeksiyonudur. Sürekli olan yüzde ağrı, zonklama, gözler, alın ve burun çevresinde artan hassasiyet şeklinde bazen baş ağrısı olarak kendini gösterebilir.  Diğer semptomlar arasında burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, koku bozukluğu, kulak ağrısı, öksürük ve yorgunluk sayılabilir. Kronik sinüzit tedavisinde ilk adım, alerji, enfeksiyon, nazal polip veya septum deviasyonu gibi altta yatan nedeni belirlemektir.

Öncelikle KBB uzmanı muayene ve tetkik ler sonucunda bir tedavi yöntemi belirler. Medikal tedaviye dirençli durumlarda veya uygun endikasyon halinde cerrahi tedavi önerecektir. Cerrahi tedaviler, burun ve sinüs içlerinin polip ve iltihaptan temizlenmesi, sinüz ağızlarının açılması ve genişletilmesi, septoplasti, minimal invaziv balon sinuplasti veya fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi prosedürlerini içerebilecek uygun tedavi seçenekleridir.

Özellikle okul çağı çocuklarında ve evde taşıyıcı teması olan oyun çocuklarda soğuk havalarda, viral enfeksiyon salgın dönemlerinde sık üst solunum yolları enfeksiyonları görülebilmektedir. Çocuğunuz ayrıca sık kulak enfeksiyonları da yaşıyorsa mutlaka bir KBB uzmanına başvurmak gerekir. Küçük çocukların sık sık üst solunum yolları ve kulak enfeksiyonu yaşaması beklenen bir durum olsa da, bu sorun alerjik hastalıklar, bağışıklık ile ilgili durumlar (immün hastalıklar) ve altta yatan ciddi bir sorunun işareti olabilir. Doktorunuz gerekirse sizi ilgili bölümlerde uzman hekimelere de yönlendirecektir.

Çocuklarda ağzı açık uyuma ve horlama özellikle 2-7 yaş döneminde sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Nedenleri arasında genellikle bir soğuk algınlığı, nezle ve grip sonrası burun mukoza ve etlerinin şişmesi, geniz eti (adenoid) büyümesi ve/veya buna eşlik eden bademcik (tonsil) büyümesi ya da burun eğriliği olabilir.

Öncelikle mutlaka bir KBB uzmanına başvurmanız gerekir. Muayene sonrasında size çocuğunuzda horlamaya neden olabilecek durumları anlatacağız. Konservatif ve medikal (ilaç) tedavi yöntemleriyle semptomların hafifletilmesi ve hatta büyüyen geniz etinin ve burun etlerinin küçülmesini sağlayabiliriz. Bunun için yakın takip önemlidir. Ancak çocuğunuzun horlaması nedeniyle ameliyat edilmesi gerekip gerekmediği çocuğunuzdaki belirtilere  ve takiplerdeki muayene bulgularına bağlıdır. Örneğin çocuğunuzda normal koşullarda herhangi bir sorun yoksa, horlamasına rağmen rahat uyuyorsa, solunumu durmuyorsa veya sık enfeksiyon geçirmiyorsa ameliyata gerek yoktur. Ancak sürekli burun tıkanıklığı yaşıyor, ağzı açık uyuyor, horluyor ve hatta uykuda nefesi duruyorsa, sık solunum yolu ve kulak enfeksiyonları veya orta kulakta sıvı birikimi oluyorsa ve takiplerde geniz eti küçülmüyorsa cerrahi tedavi önermek gerekecektir.

Evet, obstrüktif uyku apnesi (OUA), bireyin uykuda normal nefes alma düzenini engelleyen üst solunum yollarında tıkanıklık olması durumudur. Tıkayıcı apneler uykunuz boyunca periyodik olarak gerçekleşir ve bazen nefesinizin tamamen durmasına neden olabilir. OUA, kalp krizi ve felç gibi çeşitli solunum sorunları riskini artırabilir.

Horlama ve uyku apneniz varsa bir KBB uzmanına başvurmalısınız. Öncelikle muayene sonrası buna sebep olabilecek bulguları değerlendireceğiz. Apneniz var ise nasıl uyuduğunuzu inceleyeceğiz, uykunuzu kaydedeceğiz ve ardından horlamanın nedenini belirleyeceğiz. Maalesef uyku apnesi için çözüm sunabilen bir ilaç tedavisi yoktur. Gerekirse bir diş hekimiylebirlikte çalışacak ve diğer çağdaş önlemlerin yanı sıra uyku apnenizi durdurmak için size ağız içi aparatlar vereceğiz. Uygun durumlarda size burun, damak, boğaz yapılarınızla ilgili cerrahi tedavi seçenekleri sunacağız.

Boğaz ağrısının nedeni sadece klasik soğuk algınlığı ve farenjitler değil, bademcik iltihabı, lateral anjin ve hatta alerjiler de olabilir. Bu durumlarda boğaz ağrısı can sıkıcıdır ancak tehlikeli değildir. Ancak bazı ciddi hastalıkların da ilk belirtileri boğaz ağrısı ve yutma güçlüğüdür.

Semptomlar 2-3 gün sonra önemli ölçüde azalmazsa veya buna yüksek ateş ve diğer semptomlar da eşlik ediyorsa, KBB doktoruna başvurmanız önerilir. Muayene sonrasında olası nedenleri belirleyerek, ek tetkikler isteyecek ve tüm değerlendirmeler sonucunda boğaz ağrınızın sebebini teşhis ederek size tedavi seçeneklerini sunacağız. Kronik veya tekrarlayan boğaz ağrıları veya yutma güçlüğü mutlaka tıbbi olarak açıklığa kavuşturulmalıdır!

Kronik farenjit olarak da bilinen kronik boğaz ağrısı, boğazın arka yutak kısmına doğru bir haftadan uzun süren veya sıklıkla tekrarlayan enflamasyonu ifade eder. Hastaların ara sıra yaşadığı boğazda yanma ve kaşınma diye tariflediği durumlardan farklıdır. Kronik farenjit şiddetli ağrıya neden olabilir ve yutmayı veya rahatça konuşmayı zorlaştırabilir.

Kronik farenjitin altında yatan nedenin hızlı bir şekilde teşhisi ve tedavisi için KBB uzmanına başvurmalısınız. Bol sıvı alımı ve tetikleyici yiyecek ve içeceklerden uzak durmak gibi konservatif önlemlere ek olarak; enfeksiyonları tedavi etmek için antibiyotikler, reflüye bağlı enflamasyon için antireflü tedavi veya alerjiyle ilişkili enflamasyonu gidermek için alerji ilaçlarını içerebilecek uygun tedaviyi size sunacaktır.

Öksürük çeşitli hastalıklardan kaynaklanabilir. Alerjik semptomlar, enfeksiyon veya reflü olarak bilinen durum, yani mideden geri akan asit en sık rastlanan durumlardır. Kuru veya gıcık tarzında öksürük ile balgam veya geniz akıntısının eşlik ettiği öksürük tabloları olabilir.

Bu durumların tespiti için bir KBB doktoruna başvurunuz. Fizik muayene ve ek tetkikler ile KBB hastalıkları ile ilişkili öksürük nedenleri açısından size bilgi vereceğiz. Bol sıvı tüketimi, yaşam şekli düzenlemeleri (özellikle alerji ve reflüye yönelik) ve semptomatik tedaviler ile öksürüğün kesilmesi mümkün olabileceği gibi bazen ileri tedaviler gerekmektedir.

Akut nefes darlığı, nefes almada güçlük acil bir durum olabilir. Alerjik reaksiyonlar, anafilaksi, yabancı cisim aspirasyonu, ağız tabanı boyun enfeksiyon ve apseleri, boyun bölgesinde zamanla büyüyen şişlikler, akut nefes darlığına veya nefes darlığına yol açarak hayati tehlike oluşturabilir. Size en yakın KBB hekimi bulunan bir sağlık kuruluşunun acil servisine ulaşın veya 112 acil numarasını arayarak yardım isteyin.

Tükürük bezlerinin iltihaplanmasının en yaygın nedeni tükürük taşlarıdır. Bir tükürük taşı, tükürük bezinin boşaltım kanalını tıkayarak tükürük birikmesine neden olur. Tıkanmış salgıda bakteri veya virüsler çoğalır ve tükürük bezinin iltihaplanmasına yol açar. Diğer nedenler bakteriyel veya viral hastalıklar, ilaçlar veya tümörler olabilir.

Tükrük bezinizde şişme veya sık iltihap varsa KBB uzmanına başvurunuz. Muayene ve tetkikler sonucunda size hastalığınız konusunda bilgi verecek ve gerekli tedavileri uygulayacağız.

Tükürük bezlerinin boşaltım kanallarındaki bir araya gelerek yapılanmış en küçük oluşumlara tükürük taşları denir. Kalsiyum fosfat veya kalsiyum karbonattan oluşurlar. Tükürük taşları, tükürük bezlerinin fonksiyon bozuklukları, tükürük bezinin kanalındaki yabancı cisimler veya Diyabet gibi hastalıklardan kaynaklanır. Submandibuler bezin ürettiği tükürük daha viskoz olduğundan bu bez en sık tükürük taşlarından etkilenir.

Tükrük taşınız saptandı ise bir KBB hekimi sizi değerlendirmelidir. Muayene ve tetikler yapacak ve size durumunuzu anlatacaktır. Bol sıvı alımı, tükrük yapımını etkileyen ilaçlar ve konservatif yöntemlerle takip edebileceğimiz gibi, sık enfeksiyon ve apse durumunda, bezin yapısında bozukluklar gelişmesi durumunda tükürük bezinin alınması gerekmektedir.

Boyun bölgesinde oluşan şişlikler hem yetişkin hem de çocuklarda zaman zaman görülebilen, basit üst solunum yolu enfeksiyonunun sonucu olabileceği gibi bazen de ciddi hastalıkların bulgusu olabilir. Boyun şişmesinin en yaygın nedenleri arasında lenf düğümlerinin spesifik olmayan iltihaplanması, apseler, kistler, doğumsal şişlikler, tükürük bezleri ve tiroid bezi ile ilişkili hastalıklar yer alır. Baş boyun bölgesinin iyi huylu ve kötü huylu tümörleri varlığındaboyunda şişlik görülebilir.

Boyunda şişlik ele gelmesi durumunda bir KBB hekimine başvurmanız gerekir. Bazı şişlikler ilaç tedavisi, lokal drenajlar ile iyileşmekte iken bazıları cerrahi tedavi gerektirmektedir. Muayene ve tetkikler sonucunda size hastalığınız konusunda bilgi verecek ve gerekli tedavileri uygulayacağız.

Ses kısıklığı en sık olarak üst solunum yolu enfeksiyonu zemininde larenjite neden olan soğuk algınlşığı, nezle ve grip gibi bir viral enfeksiyonlar sonucu oluşur. Ses kısıklığına neden olabilecek diğer durumlar, reflü, sigara kullanımı, kafeinli ve alkollü içeceklerin çokçatüketilmesi ve sesin kötü kullanımıdır. Yine sıklıkla ses tellerinde iyi huylu vokal kord nodülleri, kistler veya polip oluşması gibi ses teli lezyonları görülür. Daha az sıklıkla gırtlak, tiroid veya akciğer kanseri de ses kısıklığı ile kendini gösterebilir. Diğer bazı sistemik ve nörolojik hastalıkların varlığında da ses kısıklığı görülür.

On günden fazla süren ses kısıklığının varlığında, altta yatan olası ciddi hastalıkların varlığının tespiti açısından KBB hekimine başvurmak gerekir. Fizik muayene ve tetkikler sonucunda ses kısıklığı yapan durum teşhis edilerek size bilgi verilecektir. Tedavi konulan tanıya göre yapılacağından, konservatif, medikal ve cerrahi tedaviler olabilmektedir. Bazen de ses terapileri ile özellikle ses telindeki lezyonlar gerileyebilmekte ve ses kalitesi düzelmektedir. Bu durumda uygun hastalarda KBB uzmanları olarak ses telindeki patolojiye yönelik rehabilitasyon süreçlerini dil konuşma terapistleri ile birlikte yürüteceğiz.