Doç. Dr. Nesibe AslıerOtoskleroz
Cerrahisi

Otoskleroz genellikle bir veya her iki kulakta en küçük orta kulak kemikçiğinin (üzengi) kireçlenmesi sonucu oluşan ilerleyici işitme kaybı olarak ortaya çıkar. Taban bölgesi olarak adlandırılan üzengi kemiğinin alt kısmı iç kulakla doğrudan temas halindedir ve işte bu noktadaki hastalık sesin iletimini engeller. Otosklerozda, taban ve üzengi çevresinde aşırı kemik büyümesi vardır ve bu da üzengi kemiğinin sabitlenmesine ve titreyememesine neden olur. Lazer stapedotomi olarak bilinen cerrahi prosedür genellikle otosklerozla ilişkili işitme kaybının çoğunu düzeltebilir. Lazer tekniği kullanılmadan da bu cerrahi uygulanabilir. Hasta ameliyata aday değilse veya ameliyat olmak istemiyorsa işitme cihazı kullanmak da bir seçenektir. Stapedotomi, üzengi kemiğinin çıkarılması veya bypass edilmesi ve yerine bir protez yerleştirilmesi işlemidir.

Stapedotomi, kulak kanalı içinden veya kulak önünden bir kesi ile yapılır. Kulak derisi ve kulak zarı kaldırıldıktan sonra üzengi kemikçiği ve taban görüş altına alınır. Protezin yerleştirilmesine olanak sağlamak için tabana klasik yöntemle veya lazerle çok küçük bir delik açılır. Üzengi kemiği çıkarılır ve taban ve örs kemiği arasına protez yerleştirilir. Ameliyat yaklaşık 1-2 saat sürer. Ameliyat sonunda kulak zarı yerine yayılır, hasar aldı ise onarılır. Kesi var ise dikişlekapatılır. Ameliyat bölgesine küçük bir pansuman yapılarak ameliyat sonlandırılır. Her iki kulağınızda otoskleroz varsa, aynı anda yalnızca bir kulak ameliyat edilecektir. İstenirse ikinci kulak etkilenmişse en az bir yıl sonra ameliyat edilebilir.

Kulak ameliyatınızdan sonra 2-3 hafta kadar çok hafif aktiviteler önerilir. Bu süre zarfında aşırı eğilmeyin, gerilmeyin veya 5 kg’dan fazla ağırlık kaldırmayın. Ameliyattan sonra bir ay boyunca burnunuzu aşırı sümkürmekten kaçının. Eğer işiniz çok fazla eğilmeyi veya ağır kaldırmayı gerektiriyorsa işinize biraz ara verin. Kulak ameliyatınızdan sonra kabız kalmayın ve birkaç hafta boyunca bağırsak hareketleri esnasında aşırı zorlanmadan kaçının. Genellikle ameliyattan 48 saat sonra pansumanınızı sudan korumak şartıyla duş alabilirsiniz. Ameliyattan sonra kulağınızı 2-3 hafta boyunca kuru tutmanızı ve vazelinli pamuk ile sudan korumanızı rica ediyoruz. Çoğunlukla ameliyattan sonraki ilk hafta boyunca bir antibiyotik ve ağrı kesici verilir. Tampon boşaltılması esnasında ve sonrasında kullanılmak üzere kulak damlaları da reçete edilir.En az altı hafta, ideal olarak ameliyattan sonraki üç ay boyunca uçakla yolculuk yapmaktan kaçınınız. Eğer havayolu pilotu, paraşütle atlama veya tüplü dalgıç iseniz lütfen doktorunuza uygun zamanlamayı sorunuz.

Bu prosedürle ilişkili olası komplikasyonlar arasında her cerrahide olması olası olan kanama, enfeksiyon ve anestezi uygulamalarına bağlı komplikasyonlar yer alır. Bu cerrahi özelinde ise,çok nadir de olsa, ameliyat edilen kulakta işitme duyusunu kaybedebilirsiniz. Genellikle hastaların %90‘ı ameliyattan sonra işitme duyularında önemli bir iyileşme olduğunu fark eder. Hastaların  işitmesinde bir iyileşme olmayabilir. Ayrıca yıllar içinde gecikmiş sağırlığın ortaya çıkma ihtimali de vardır. Ameliyattan sonra saatlerce veya günlerce süren baş dönmesi görülebilir. Ameliyat sırasında kulak zarınızda küçük bir delik oluşması ihtimali vardır. Ameliyatta bu onarılır ancak devam ederse ikinci bir ameliyat gerekli olabilir. Ameliyattan önce mevcut olan kulak çınlaması genellikle devam eder, ancak ameliyat sonrasında kaybolabilir veya nadir durumlarda daha kötü olabilir. Korda timpani siniri adı verilen bir sinir, ameliyatla manipüle edilen kemiklerin üzerinden ve ameliyat bölgesinin doğrudan ortasından geçer. Bu sinir kesilirse (ki bu bazen gerekli olur) veya gerilirse, ameliyatı takip eden birkaç ay boyunca metalik bir tat hissedebilirsiniz, dilin ön 2/3’ünün tat duyusu kaybolabilir. Fasiyal sinirin yaralanması oldukça nadirdir ancak gerçekleşirse yüz siniri felci sonucu mimik kaslarınız çalışamaz, ağız köşesi yamulur, göz kapanamaz. Taban delinirken sıvı kaçağı olabilir ve kalıcı işitme denge sorunları oluşabilir. Ameliyatta lazer kullanıldığında çok düşük bir yangın riski vardır. Bu sorunun yaşanmaması için önlemler alınmaktadır.